Merhaba! Şubat ayı için okuduğum ilk kitap olan Ermiş’i bitirdim. Bu yazımda size hem kısaca kitabın konusundan bahsetmek hem de çok sevdiğim yerlerden alıntılar bırakmak istedim. Yorumu geçip direkt alıntılara baksanız bile kitabı bir an önce okumak isteyeceğinizden eminim.
Halil Cibran Lübnan asıllı Amerikalı bir yazar, ressam ve filozof. Eserleri ve şiirleri 20den fazla dile çevrilmiş, hem batıda hem de doğuda büyük bir ilgi görmüş. Çoğu kişi Halil Cibran’ı yazarlığı veya filozofluğu yönü ile tanır ancak kendisi aynı zamanda çok başarılı bir ressam.
Ermiş 70 sayfadan oluşan kısa bir kitap, düşündürücü ve felsefi özellikler taşıyan bir kitap olmasına rağmen dili gerçektem çok yalın ve akıcı. 1923 yılında yayınlanmış. Kitabın ana karakteri olan el mustafa 12 yıldır kaldığı Orphalese şehrinden ayrılırken son bir kez sesleniyor orphalese halkına ve sevgi, evlilik, çocuk, vermek, kanun, özgürlük, acı, zaman, iyi ve kötü, dua, zevk, güzellik, din, ölüm, veda gibi birçok konu hakkında kalbinize dokunan öğütler veriyor.
Kitap ne kadar kısa olsa da okurken ya cümlelerin altını çizmekten ya da tekrar tekrar okumaktan ilerleyemiyorsunuz, o yüzden benim tavsiyem kitabı okumaya başlarken yanınıza kalem almayı unutmayın sonra çok pişman olursunuz. Ben kitap okurken ya da bir iş yaparken ortam, hava durumu gibi şeyler modumu ve işlerden aldığım verimliliği çok etkiler bilmiyorum sizde de öyle midir, eğer öyleyse mümkün olduğu kadar güzel bir havada kendinizi rahat hissettiğiniz bir yerde okursanız kitabı içinizde çok daha güzel duygular oluşturur diye düşünüyorum. Neredeyse bütün kitabın altını çizdim ama en sevdiğim yerlerden birkaç alıntıyı aşağıya bırakıyorum gerisini kitabı okudukça siz çizersiniz bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Alıntılar
“Kendinizle bir olduğunuzda daha iyisinizdir. Ama kendinizle bir olmadığınızda da kötü olmazsınız. Çünkü harabe bir ev ille de haydut yuvası olmaz, sadece harap olmuş bir evdir. Ve dümensiz bir gemi korkunç adalar arasında başı boş dolaşır da yine de batmaz.”
“Çünkü küçük şeylerin üstündeki çiy damlalarında sabahı bulup tazelenir kalbiniz”
“Kalpleriniz gizliden gizliye bilir günlerin ve gecelerin sırlarını. Ancak kulaklarınız, kalbinizdeki bu bilginin sesine özlem duymakta. Zihninizde bildiklerinizi kelimelerle de bilmek istersiniz. Hayallerinizin çıplak bedenine dokunmak istersiniz parmaklarınızla.”
“ Çünkü sevgidir sizi sultan eden de çarmıha geren de. Hemen yeşertir hem budar.”
“Yapayalnız aramalı hayatın gerçeğini.”