Benden, Denemeler

Acı Kahvenin Bitmeyen Hatrı

Önümde kocaman bir tuval, rengarenk tüplerde mükemmel tonlarda boyalar, boy boy farklı kılları olan fırçalar, önlüğüm karmaşık darbeler almış, saçlarım yine tepemde toplanmış…
Şimdi diyorum, bir daha yapma fırsatım olanlar önüme konulsaydı, neler değişirdi, değiştirme imkanım olmayanlar için de hayal kurmak serbest miydi?
Keşke demeden keşke işte bunlar, geçmişe bakmak, takılı kalmak, elimden bir şey gelmeyeceği halde önüme bakamamak, zamanın tadını çıkaramamak, ihtimaller dünyasından seçilmiş olanı yaşamamakta ısrar etmek…
Diyelim. Hadi keşkelerimizi de diyelim. İçimizde tuz bastık dediğimiz yerler kurumuş mu bir bakalım.
Keşke sızlanıp durmak yerine düşe kalka deneyimleseydim birçok şeyi. Okul kırmayı, düşük notlar alabilmeyi, arkadaşlarıma güvenebilmeyi…
Keşke annem ve babam en başında boşansalardı. Bazen doğmamış olmak nasıl olurdu diye hayal ediyorum. Nasılsa serbest hayal etmek. Bir de çocukken bir oyunum vardı, tek başıma içimden oynardım. Kendime anne ve baba seçerdim. Nasıl davrandıklarına bakardım. Şimdi o zamanlardaki masumiyetime sarılıyorum.
Keşke en başta Ankara’da kalsaydım. Orada çıksaydım eve, ablamla hiç karşı karşıya gelmemiş olurduk. Şimdi öyle bile değiliz.
Keşke idare etme işini yanlış uygulamasaydım. İstifa için geç kaldığım tüm işlerden ayrılınca farkına vardım, zamanım çok kıymetli.
Keşke insan silme hızım ve fazla değer verme huyum dengeli olsaydı. Az insana fazla değer vermek arz-talep sistemimi altüst etti, arsız kaldım, değersiz hissettim.
Keşke kararsızlıklarımdan çabucak sıyrılmaya, denemeye koyulsaydım.
Ellerime bulaşan renklerden, kokan tinerden ve önümdeki silütten memnunum, devam ediyorum fırçalarla tuvalime darbeler indirmeye.
Ya keşke dediklerim aslında benim için kötü sonuçlanacak zayıf ihtimallerse. Hiç mi güzel yanı yok bu seçimlerden doğan yaşamın?
Olsa diyorum, olsaydı şimdi antidepresan kullanıyor olur muydum?
Şimdi öfkelendim işte.
Keşke kız olarak doğmasaydım, bu ailenin kızı olmasaydım.
Keşke her halim şartsız, hudutsuz sevilseydi. Her şey pembe olsun demiyorum ama rakamlara da bağlı kalmamalı sevgi sıkalası.
Keşke hayatın başka yüzlerini değil, mevsimleri, saatleri gölgelerden, bulutlardan, güneşten takip edebildiğim bir yerde yaşasaydım.
Keşke hiç tanımasaydım bazı insanları. Gerçekler duygusallık kaldırmaz gibime geliyordu, bu kadar ötelemeseydim duygularımı. Şimdi abc sini öğrenmek çok zor geliyor bana.
Keşke büyümeseydim diyemiyorum. Büyüdüm, yaralarım iyileşseydi keşke. Ben büyüdükçe onlar da büyümeseydi.
Bitmiyor keşkeler.
Kalkıp yıkayayım şu ellerimi. Keşkelerim ve ben bir bardak bir şeyler içelim. Olmayanlar hatrına. Olmayacaklar ve olmamış olanlar hatrına.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir