Gırgır, Kantin

Zamanımın Özeti

Uyanmak : gözlerin açıkken etrafındaki uyarıcıları fark etmek, değişkenleri algılamak demektir. Fiilen bir uyanıklıktan bahsediyorum. Yaşadığım çevrede şimdi güneş tam tepedeyken herkes uyanık, hayatlarını yaşamakla meşgul. Yaşayabildikleri kadarıyla yaşamakla meşguller. İnsanlar, kuşlar, çiçekler… Hepsi uyanıklığın verdiği şaşkınlıkla etrafında olup bitenlere bakıyor. İrdelemeden. Tek hissettikleri duygu, şaşkınlık olarak. Ve o şaşkınlıklarını dahi çevresindekilere göstermeyerek. Fiilen uyanıklar. Korkarak uyanıklar. Sürekli yaşanan bu karmaşanın ne zaman biteceğini düşünmeden uyanıklar. Kendilerinin, hislerinin farklına varmadan bu durumdan memnun olarak uyanıklar. Zihinlerini uyutarak uyanıklar. Kaldırsalar başlarını, baksalar gökyüzüne. Gökyüzünü hissetseler önce. Zihinleri uyansa hafiften. Belki rüya sanarlar bu durumu. Hiç farkına varmadıkları o gökyüzünü rüyamda gördüm diye üzülürler, zihinleri hafif uyanıkken. Belki de, gerçekliğin farkına varıp hissetmek istemezler. Kaçarlar. Belki de, memnunlar bu hissetmedikleri uyanıklıktan. Aslında düşündükleri için hissetmek istemiyorlar belki de. Ama unutuyorlar. Farkında vardıkları ve yapmadıkları şeylerden onlar sorumlular. Zaman ilerlediğinde işler daha da sarpa sardığında suçlayacakları tek kişinin kendileri olduğunu unutuyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir