Kütüphane

Uzun Süreli Bellek Geliştirme | 4 Temel Uzun Süreli Bellek Geliştirme Tekniği

Uzun Süreli Bellek Geliştirme

Uzun süreli bellek geliştirme olayı, insanların hayatlarında kendilerine yapabilecekleri en güzel iyiliklerin başında gelir. Çoğu alanda başarı elde etmek ve başarının unsurlarından biri olarak uzun süreli bellek kullanımı büyük önem taşıyan bir husustur. Öncelikle bu bellek türünün ne olduğunu açıklamakta fayda vardır.

Beyinde 2 farklı bellek türü vardır. Kısa bellek ve uzun bellek bilinen bellek türleridir. Kısa bellek 20-30 ve hatta belki daha az süredeki bilgilerin çağırılması için kullanılan bir bellek türüdür. Anlık bir bellek olarak da tanımlamak doğru olacaktır. Uzun bellek ise adında da anlaşılacağı üzere bilgilerin uzun süreli depolanmasına fayda sağlar. Aslında ikisine bakıldığında her ikisinin de aynı gözüktüğü söylenebilir ancak beyin, iki işlemi de yani, kısa veya uzun bellekleme işlemlerinin hem farklı fonksiyonlar hem de farklı bölümlerde gerçekleştirir. Sadece amaçlarının benzer, çalışma yapılarının farklı olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Uzun süreli bellek geliştirme ve bu belleğin etkin kullanımı, büyük bir avantaj elde etmenize neden olur. Peki, Tam olarak uzun süreli bellek nedir? Bu bellek nasıl geliştirilir? Nasıl kullanılır? Ne gibi teknikler vardır? Uzun süreli bellek nerede kodlanır?

Uzun Süreli Bellek Nedir?

Uzun süreli bellek nedir?” sorusunun en temel yanıtlarından biri; bilginin 20-30 saniye değil de günlerce, haftalarca, aylarca ve hatta yıllarca bellekte tutulmasıdır. İhtiyaç duyulan bilginin kusursuz bir şekilde beyne işlenmesi ve beynin uzun süreli bellek bölümünden her istendiğinde bu bilginin alınabilmesidir.

Genel olarak kısa süreli bellek bilgileri sadece çok kısa süreler için depolamayı sağlar ve çağırmanıza yardımcı olur. Ayrıca kısa süreli bilgileri de beynin farklı yerinden tutar ve uzun süreli belleklemeye göre daha farklı şekilde beyne işler. Kısa süreli bellek ile uzun süreli bellek arasındaki en temel farklardan biri çalışma prensipleridir. Uzun süreli bellek ise bilgilerin beynin farklı bölümlerinde uzun uzadıya depolanabilmesine olanak sağlayan bir çalışma sistemine sahiptir. Kısa süreli bellek, aslında uzun süreli bellek olayının bir parçasıdır. Kısa süreli belleğe alınan veriler, beyinde çok ince bir şekilde işlenerek, uzun süreli bellek adı verilen kısma getirilirler. Bu nedenle her ne kadar çalışma prensipleri farklı olsa da bu iki sistemin de birbirlerinden ayrılması gibi bir durum söz konusudur değildir.

Uzun süreli bellek geliştirme gerek bilim insanlarının gerekse işi veya uğraşlarından ötürü birçok bireyin ihtiyaç duyduğu bir olaydır. Bireyler çeşitli tekniklerle uzun süreli belleklerinin geliştirerek, beyinlerini daha etkili kullanabilirler. Böylelikle istedikleri veriye, istedikleri zaman erişerek, önemli bir beyin fonksiyonunu etkin bir şekilde kullanacak hale gelirler. Uzun süreli belleğin en önemli özelliklerinden biri, kapasitesinin sınırsız olmasıdır. Beyin, kısa süreli belleği olabildiğince kullanır ve bu belleğin hiçbir zaman tam anlamıyla dolmamasından ötürü bir problem yaşanmaz. Uzun süreli bellek ise sınırlıdır ve içerisinde barındırabileceklerimiz, bilginin önem düzeyine ve beynin ona nöronlar arasında ördüğü ağa bağlıdır. Bu nedenle uzun süreli bellek geliştirme kavramının aslında biraz da uzun süreli belleğin kapasitesini arttırmadan geçtiği rahatlıkla söylenebilir.

Uzun süreli belleğin kullanımı konusunda en önemli faktör, kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya bilginin aktarımıdır. Beyin bu süreçte kodlamayı öyle bir yapmalıdır ki elde edilen bilgi veya veri, uzun süreli hafızada kalıcı hale, aynı zamanda da ulaşılabilir hale gelsin. Peki, bu kodlama süreci nasıl işler?

Kısa Süreli Bellekten Uzun Süreli Belleğe Bilgi Aktarımı

Kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe bilgi aktarımı en çok merak edilen konuların başında gelir. Aslında baktığımızda, uzun süreli bellek geliştirme konusunun başında bu durum yer alır. Kısa süreli bellekte bilgilerin doğru bir şekilde uzun süreli belleğe aktarılması gerekir. Beynin bunu yapabilmesi adına birtakım unsurlara ihtiyacı vardır. Siz her ne kadar isteseniz de bazı bilgileri uzun süreli belleğe aktarırken zorluk yaşayabilirsiniz.

Beyin bilgileri uzun süreli belleğe aktarırken, bilgilerin veya verilerin ağırlığına bakarlar. Bir bilgi veya verinin ağır olmasına olanak sağlayan en önemli unsurların başında, o bilgi veya verinin içermiş olduğu duygusal ağırlık öne çıkar. Duygusal ağırlık ne kadar çoksa veya verinin edinilmesi süreci ne kadar zahmetli geçmişse, bu verinin uzun süreli hafızaya atılması ve istenildiğinde de çağırılması o kadar kolay olur. Aslında bu yüzden eğitim sürecinde teorik bilgilerden ziyade, uygulamalı bilgilerin daha akılda kalıcı olduğu söylenebilir. Uygulamalı derslerin en temel amaçlarından biri, mesleki açıdan önemli verilerin, yapılan uygulamalar neticesinde uzun süreli belleğe atılmasıdır. Peki, uzun süreli bellek geliştirilir?

Uzun Süreli Bellek Nasıl Geliştirilir?

Uzun süreli bellek nasıl geliştirilir?” “Hangi yöntemler kullanılabilir?” gibi birçok soru, beynin hafıza konusundaki temel çalışma mantığını öğrenen her birey tarafından sorulur.

Uzun süreli bellek geliştirme konusunda 4 farklı unsurun büyük önem taşıdığı söylenebilir. Bu 4 farklı unsur ise etkinlik, örgütleme, genişletme ve bellek destekleyici ipuçları kullanma olarak bilinen unsurlardır. Bu unsurların etkin bir şekilde kullanımı aslında “uzun süreli bellek geliştirme teknikleri” olarak kullanılabilir. Uzun süreli belleğin veya uzun süreli belleğe atılmak istenen verilerin mutlaka bu unsurlardan faydalanarak kodlanması durumunda, bir bilginin veya verinin çok uzun süreler boyunca bellek tutulması söz konusu olabilir. Böylelikle ne zaman istenilirse o veri geri getirilebilir. Bunun için o veriye ulaşan güçlü bağlar kurmak gerekir. Aslında uzun belleğe atılan hiçbir veri tam anlamıyla silinmez. Sadece kullanımı azaldıkça, o bağın çok daha zayıflaması, bu nedenle de beyninin veriye ulaşım yollarının kapanması gibi bir durum söz konusu olur.

Uzun Süreli Bellek Geliştirme Teknikleri

Uzun süreli bellek geliştirme teknikleri az önce de belirtmiş olduğumuz üzere 4 farklı unsurdan meydana gelirler. Bu unsurlar ise şu şekilde açıklanabilir:

  • Etkinlik: En temel uzun bellek kodlamalarından veya uzun belleğin kullanım yollarından biri olarak bilinir. Bir verinin uzun süreli bellekte tutulabilmesi adına iyi bir şekilde beyindeki ağlara örülmesi gerekir. Bu ağların kuvvetlendirilebilmesi ve ağların sağlamlığı adına etkinlik faktörü büyük önem taşır. Özellikle uygulamalı etkinlikler, verinin uzun süreli bellekte tutulmasına yardımcı olurlar. Verinin ezberden ziyade direkt olarak mantıksal bir şekilde anlaşılması, en önemli unsurların başında gelir. Veriye dair sorular sorma, bu sorulara cevap verme, örnekler oluşturma, projeler geliştirme, veri hakkında özet çıkarma ve bireyin veriyi kendine has bir şekilde kullanması gibi durumlar, etkinlik faktörünün kusursuz bir şekilde kullanılmasına yol açar. Böylelikle istenen veri uzun süreli bellekte çok rahat bir şekilde konumlandırılmış olur.
  • Örgütleme: Bilgilerin aralarındaki ilişkiye göre gruplandırılması ve edinilmesi durumu örgütleme olarak açıklanabilir. Elde edilmek istenen verinin ulaşılabilir olması adına kavram haritası geliştirilmesi, çizelge, tablo veya matris gibi yapıların kullanılması ya da grafik gibi görsel öğelerin tercih edilmesi, bilginin ulaşılabilmesi olmasına yol açar. Genel olarak görsel hafızaya yönelik bir unsur olduğu da söylenebilir. Görsel anlamda bir şeylerin beyinde çağırış yapması ve bu sayede beynin istediği veriyi istediği zaman çağırabilmesi olarak da açıklanabilir.
  • Genişletme: Uzun süreli hafıza ile kısa süreli hafızanın aynı anda kullanılması durumu olarak tanımlanabilir. Uzun süreli hafızada yer alması gereken bir bilginin, kısa süreli hafızadaki ufak detaylar ile hatırlanması ve kısa süreli hafıza ile uzun süreli hafızaya ulaşılıp, gerekli olan bilginin hatırlanması durumudur.
  • Bellek Destekleyici İpuçları: Bir kavram ya da terimin kalıcı hafızaya atılabilmesi ve istenildiği anda çağırılabilmesi adına bu yöntem kullanılır. Terim veya kavramla alakalı olmayan bir şekilde, kişinin kendi hatırlayacağı şekilde objelerle kavramı ya da terimi kalıcı hafızaya atmasıdır. Ardından bu objelerden faydalanarak geri çağırması durumunda, bu tekniğin başarılı olduğu söylenebilir.

Diğer İçeriklerimiz:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir