Benden, Denemeler

Sahibine Ulaşamayan Mektup

Hatırlıyor musun Martha? Yarım kalan hikayeler belli bir zaman içerisinde yeniden güzelleşmek için buluşurmuş demişti büyükbabam. Bizim hikayemiz nasıl olacak ki acaba?

Ne istediğimi ya da ne düşünmek istediğimi bilemez haldeyim.Kendimi kelimelerin, kaybolmuşluğunda bir süresiz akışa bıraktım. Savrulmak bazen seni kendinden etmek için bir yol gibi. Ben yaşamakta olduğum hayatın anlamını bir çift gözlerinde bulmuştum. Ben seni severken kendimden geçtim Martha. İyi ve kötünün buluştuğu noktalarda mutlu olmayı becerebilen, mutlu olurken dünyayı saf sevgi de hisseden bizden başkası olamaz biliyor musun. Seninle olduğum her vakit her anda kendimi sorguladım. Haketmediğimi düşündüğüm sevginin esiriydim çünkü,çok özeldin sen bir başka kadındın. Korkuyordum çoğu zaman “ya gidersen” diye.Gitmeler bazen tarifsiz anlam,bazen ise mutluluğun asıl yolunu yanlışlarla değilde doğruyla bulmak içindir. Olsun, yeter ki sen gel Alexandre. Ben sensiz bir dünya hayal edemez haldeyim. O elleriyle bütün masumluk hissini veren, saçının bir kokusuyla dünyamı mest kılan, sevginin en güzel hali olan birinden ayrı dünya nasıl düşünebilirim ki? Nasıl vazgeçerim senden,bizden. Vazgeçtiğim tek şey kendim olacağım çoğu zaman. Çünkü bu sefer zamana karşı savaşımı kaybetmiş hissiyle yaşıyorum.Yeniden doğrulmak için ayağa kalkacağım biliyorum ama biraz beklemek istiyorum her şeyi.Bekleyiş o kadar güzel hissettiriyor ki geleceksin umudu ile. Gelirsin dimi Martha? Ben yitmeden gelirsin dimi? Gelmesen de mutlu ol yeter benim için. O gözlerinden hiç yaş akmasın.Eğer akarsa aktığında gözlerini öptüğümü hisset, hayal et. Rüzgar esintisi de sesimi, denizin hırçın dalgasında öfkemi, yağmurda ise sana olan aşkımı.. Canını hiç sıkma olur mu Martha? Her şey bir yağmur tanesi kadar zarif olup güzelleşmesi için akıyor. Zaman seni benden alıp geri getirecek. Çünkü beni nefessiz sensiz bırakamaz.. Martha, belki bu hastanede sana yazdığım son mektup olabilir. Nefes almakta zorlanıyorum.Yediğim son yemek iki kaşık çorba ve bir parça ekmek.Hiçbir şey yemek ya da içmek istemiyorum.Tek düşüncem sensin; senin tenin, kokun, gülüşün ve tebessümün. Olur da tekrar tutamaz isem ellerini bil ki “Seni hayatımın her dakikasında seviyorum.En güzel kalbin, yanımda olamasan da bana bıraktığın o eşya ile  hep benimle  birlikte.Kalbimin en güzel köşesinde hep duruyorsun. Sensizim ama bir o kadar da senliyim. Kendine iyi bak Martha”

 

Seni Hep Seven ve Sevecek Olan Güzel Adam

Robert

Robert’in Martha’ ya yazdığı mektup hiçbir zaman ulaşamamıştı. Hasta bakıcısı o morga doğru adım atıp dünyada kaybolurken yatağın içindeki tokanın yanında bulmuştu mektubu. Bu mektup dünyada aşkın varoluş sancısıydı,yanan bir köz ateşi gibi durgun bir nefes damlası olmuştu. Belki bu dünyada kayboluşu ile aşkını tarif edemediği kelimelerle sevdiği kadına ulaştıramamıştı ama sonsuz ebediyette aşkı hep yaşayacaktı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir