Benden, Ders Çalışma, Kütüphane, Motivasyon, Tavsiyeler

Okuduklarım Nasıl Aklımda Kalır? 8+ Akılda Kalıcı Okuma Yöntemi

Okuduklarım Nasıl Aklımda Kalır?

Eğitim hayatının her döneminde bireylerin yaşamış oldukları problemlerin başında, okunan kitabın akılda kalmaması ve kapağının kapatılmasıyla birlikte tüm bilgilerin uçup gitmesi gibi bir sorun gelir. Özellikle önem taşıyan metinlerin okunması ve zihne yerleştirilmesi gerektiği durumlarda bu detay çok önemlidir. Zihnin bu bilgilerle dolması ve kitap içeriğinin akılda kalıcı hale gelmesi öğrenciler için başarının temel anahtarlarından biridir. “Okuduklarım nasıl aklımda kalır?” gibi bir sorunun yanıtını arayan bireylerin, akılda kalıcı okuma yöntemleri sayesinde çok daha verimli okuma aktiviteleri geçirmeleri mümkün olabilir.

Kitap okurken bilgilerin akılda yer edinememesinin en önemli nedeni zihnin dolu olması ve sadece oto-okuma olarak tanımlanabilecek, cümlelerin göz veya ses ile okunması ancak beyin odağının başka yerlerde olması durumu söz konusudur. Beynin odağını okunan verilere daha çok vermek, görsel öğelerle okunarak edinilen bilgilerin zihinde daha çok yer edinmesini sağlamak ve bu bilgilerin de ihtiyaç duyulması durumunda kullanılmasına yol açmak mümkündür. “Okuduklarım nasıl aklımda kalır?” gibi bir soruya yanıt arayan bireyler, akılda kalıcı okuma yöntemleri ile okudukları metinlerden istedikleri verimi elde edebilirler.

Deftere Not Alma

Okuma amacı ya da çalışma amacı her ne olursa olsun bireylerin daha akılda kalıcı okuma eylemi gerçekleştirebilmeleri adına okudukları alana veyahut sadece okuma işlemine özgü bir defter edinmeleri son derece önemlidir. Çoğu kişi okuma sırasında kitap üstüne not alabilir ya da önemli yerlerine altını çizerek, etkili kısımların akılda kalmasına olanak sağlayabilir ancak tek başına bu eylem yeterli değildir. Bir defter edinilmesi ve bu deftere kişinin kendine özgü notlar alması son derece önemlidir. Kitap okurken görselliği, tasarımı ve katmış olduğu motivasyonu ile tercih edilebilecek defter modelleri ise aşağıdaki gibidir:

[kumaslidefter]

Deftere not alma işlemi sırasında bireylerin yapmış oldukları en büyük hatalardan biri, deftere direkt olarak kitapta yazan cümlenin aynısını not almaktır. Kitapta yazan cümlenin aynısını not almak etkin bir çalışma gibi gözükebilir ancak yazımızın üst kısmında belirtmiş olduğunuz “oto-okuma” kavramı gibi cümlenin aynı şekilde deftere yazılması da bir nevi oto-yazma işlemidir. Bireyler deftere not alırken kendi cümleleri ile not almalıdırlar. Kendilerince önem taşıyan her cümlenin bir özetini çıkarmalı ve önemli bilgileri not etmelidirler. Kendi cümlelerini kullanarak, konuyu ve konunun mantığını anlamaya yönelik hareket etmelidirler. Özellikle “okuduklarım nasıl aklımda kalır?” sorusuna yanıt arayan bireylerin mutlaka bu en önemli akılda kalıcı okuma yöntemini denemeleri gerekir.

Çevresel Unsurlar ya da Mekan

Okuma sırasında elde edilen bilgilerin zihne bir şekilde kazınması mümkündür ancak zihinde ulaşılabilir olması asıl önem taşıyan noktadır. Zihinde ulaşılabilir olması adına da verilerin beyindeki ilişkisi son derece önemlidir ve çeşitli öğelerden yararlanarak, bu bilgilerin çok daha zihinde ulaşılabilir, bir başka deyişle kolay hatırlanabilir olması sağlanabilir. Yapılması gereken, doğru çevresel unsurlardan ya da doğru bir mekandan yararlanmaktır. Okuma yaptığınız alanın gerek yapısı gerekse içerisinde yer alan her türlü detayı ilgi çekici ise okuma sırasında gözünüze takılan nesneler veyahut mekan öğeleri, okuduklarınızın zihinde çok daha güçlü bağlar ile depolanmasına yardımcı olur. Sonrasında ise odadaki herhangi bir çiçek birey için birçok veriyi barındıran önemli bir unsur haline gelir. Birey her o çiçeği gördüğünde o an okudukları aklına gelecektir ve böylelikle ihtiyaç halinde istenilen veri ile zihin içerisinde bağlantı kurmak çok daha kolay olacaktır.

Dikkat Dağıtan Her Türlü Unsur

Okuma etkinliği esnasında bireyin maksimum odak ile bu etkinliği gerçekleştirmesi son derece önemlidir. Bu yüzden dikkati dağıtan ve odaklanma problemine neden olan her türlü detay, okuma etkinliğinin yapıldığı alandan hızlı bir şekilde uzaklaştırılmalıdır. Cep telefonu, bilgisayar, ses yapan duvar veya masa saatleri, ortam dağınıklığı, diğer dijital öğeler vb. birçok unsurun okuma yapılan ortamdan uzaklaştırılması, bireyin de okuduğuna daha çok odaklanması anlamına gelecektir. Haliyle zihin tam odak ve diğer akılda kalıcı okuma yöntemleri unsurlarıyla birlikte verileri tam olarak istenilen verimlilikle birlikte kullanacaktır.

Kitap Üstü Notlar

Kitap okurken bir deftere not alınması gerekliliğini üst kısımlarda belirtmiştik ancak deftere not alınması, kitap üstüne not alınmasının önüne geçmelidir şeklinde bir kaide de yoktur. Kitap okuma işlemi esnasında bireylerin kitap üstüne de not almaları, önemli noktaları çizmeleri ve yuvarlak içine alarak, vurgulanan noktalara dair çeşitli notların çıkarılması da son derece önemlidir. Kitap üstü notlar, birçok akademisyenin, işadamının, sanatçının, girişimcinin ve önemli olarak görülen her mevkideki bireyin en çok tercih ettikleri akılda kalıcı okuma yöntemleri arasında yer alır.

Okunanların Görsel Öğelere Dönüştürülmesi

Görsel hafızası daha kuvvetli olan bireylerin veyahut okuma işlemi esnasında görsel öğeleri kullanarak verileri biraz daha akılda kalıcı kılmak isteyen bireylerin mutlaka tercih etmek etmeleri gereken yöntemlerden biri ise okunan öğelerin görselleştirilmesidir. Birey okuma yaptığı esnada kitapta yazan bilgileri, boş bir sayfada görsele dökebilir. Görsel öğeleri kendine has şekillerde anlamlandırarak, verileri bu görsel öğelerden yola çıkarak istediği zaman hatırlayabilir.

Sabah ve Öğlen Saatlerinin Tercih Edilmesi

Sabah ve öğlen saatlerinin, beynin ev verimli çalıştığı saatler olduğu bilimsel araştırmalar ile defalarca kanıtlandığı görülebilir. Akademisyenlerin de çalışmak için en çok tercih ettikleri saatler olan sabah ve öğlen saatlerinde beynin daha boş ve daha verimli çalışıyor olması, okuma işleminin de daha akılda kalıcı olmasına yol açmaktadır. Bireyler bu saatlerde boş olan zihinlerini, güneş ışığının da vermiş olduğu enerji ile çok verimli bir şekilde doldurabilirler. Böylelikle okunanın da daha hatırlanır olmasını sağlayabilirler.

Uykunun İhmal Edilmemesi

Uykusuzluğun gün içerisinde odağın dağılmasına neden olan sebeplerin başında geldiği söylenebilir. Uykusuz bir zihin yeteri kadar kendini dinlendirmemiş ve aynı zamanda doluluk oranını da azaltamamıştır. Bu nedenle özellikle gençlik çağında yer alan bireylerin gün içerisinde en 8 saatlerini uykuya ayırmaları önerilir. Böylelikle zihnin okuduğunu anlamaya dair çabasının çok daha etkin bir hal alması da sağlanabilir.

Anahtar Kelimelere Odaklanma

Anahtar kelimelerin okuma esnasında zihinde daha kalıcı oldukları ve daha çok dikkat çektikleri söylenebilir. Okuma işlemi sırasında bireyler mutlaka cümlenin veya konunun anahtar kelimelerine odaklanmalıdırlar. Bu anahtar kelimeleri tespit ettikten sonra ise çeşitli şekillerde zihinlerine kodlayarak, anahtar kelimelerden yola çıkarak hatırlamak istedikleri detayları daha rahat bir şekilde hatırlama fırsatına sahip olurlar. Her cümlede bir anahtar kelimenin olmayacağı ve birden fazla anahtar kelime ile karşılaşılacağı mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

İlgili İçerik: Başarılı Bir Girişimci Nasıl Olunur?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir