Benden, Denemeler

Kırılmış ruhlar ve yabancı benlikler

Hiç kendinizi siz siz değilmişsiniz gibi hissettiniz mi? Genelde öyle hissederim. Bu his gelip geçici sansam da, yanlış. Bu his kalıcı. Acı insanı güçlendirir derler. Ben hem güçlendirdiğine hem de insanı daha çok acımasızlaştırdığına inanıyorum. Bir zamanlar kendime derdim; “şimdi saksımda duran bu çiçeği gözyaşlarım ile büyüteceğim.” Bunu kendime diyeli bir yıl oldu. Şuan o sözü biraz değiştirdim. “Bir zamanlar büyüttüğüm çiçeği çürütme zamanı.” Birilerinden yardım beklemeyi kestim, ruhumu kırdıklarından beri. Sanki içimde kusulup dışarı çıkmayı bekleyen yüz binlerce anı, onlarca kelime, binlerce cümle var. Ama o şeyleri de içimde tutalı çok oldu, yabancı benliğime alıştığımdan beri.

Bir zamanlar ben, bir yere ait olmam gerektiğini, çoğunlukla kendimin bana yardım edebileceğini, iyileşebileceğimi sanardım. Şimdi mi? Bir yere ait değilim olmayacağım da. Ben bile kendimin evi, yuvası olamazken bu mantıksız. Ve ne birisi bana yardım edebilir ne de kendim bunu yapabilirim. Bir kere alışığım ben yaralar ile donanımlı olmaya. İyileşemem çünkü bunu istemiyorum, benliğime yabancı olan ben yaralarımın anısı ile kendimi hatırlıyorum.

Şimdi kapanışı yapıyorum, belki bu kız ne saçmaladı demişsinizdir ama ben kendi renklerimi döktüm bu satırlara, bana bile yabancı olan renklerimi. Ruhunuza iyi bakın, ruhsuz bedenler bir işe yaramaz. Benliğinize de dikkat edin. Kaybederseniz bulması çok zor olur. Bana da minik bir not; bulmakta zorlanacağın şeyleri bir daha asla kaybetme.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir