Benden

Kabuk

Yine duygularımı köreltmek için sığınıyorum satırlara. Yine vazgeçmek için geldim. Yine içimdeki bazı şeyleri öldürüp yeniden dirilmek için buradayım.

İçimdeki acıyı başka ne dindirir bilmiyorum. Derin bir çaresizlik hissi içindeyim ve her dakika biraz daha boğuluyorum.

Belki kendim için en doğru karardı vazgeçmek, belki de büyüyünce geçer. Bir yerlerde izi kalır belki, ama dokunmadıkça acımaz değil mi? Her yara kabuk bağlar derler, buna gönül yarası da dahil mi?

İçimde filler tepiniyor sanki, ama iyi türden değil; kalbimi biraz daha parçalamak istercesine bir tepiniş bu. Belki de bir haykırış.

İçimden geleni olduğu gibi satırlara dökebilsem keşke, ama bir şeyler eksik sanki. Kelimelerimin yetmeyişine mürekkebi bahane edermişim gibi..

Acıların bir gün dinme ihtimaline tutunmak istiyorum. İlk defa yaralarımı kendim saramayacakmışım gibi bir his var içimde. Umarım yanılıyorumdur. Düştüğüm yoldan gerekirse ellerim kanayarak, ve yine ellerimi de kendim sararak devam etmeliyim yoluma.

Yine bitiyor mürekkebim. Ben yaralarımı gözyaşlarımla temizleyeyim, siz de hikayenin sonunu merak edin.

author-avatar

Kübra Kimdir?

Bir kalem, bir kağıt parçası, çokça kahve ve küçük bir mum ışığı. Bir de sakince çalan müzik.. Mutlu olmak için bunlardan başka bir şeye ihtiyacı olmayan, kaktüslere sarılan, kafein bağımlısı biriyim işte..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir