Hani ıslak bir yolda yürürken,
Önce pantolonuma çamur sıçrar diye tedirgin olur,
Sonra yaşadığını hisseder yıkanır da geçer..
Ayaklarını daha sık vurursun yere.
Sonra kimse anlamaz,
Zaten o an kimsenin anlamasına da gerek kalmaz.
Başını geriye atıp, sırıtırsın ya pis pis .
İçinde hâlâ yenilmemiş olmanın o muazzam tadı, hazzı kuşlardan da hafif.
Yüzüne su diye vurduğun o gün batımı.
Ömrümün üstünde tepinen ayak izlerini,
Hep yok bildim.
Hesabını da sormayacağım.
Dilimden kelimeleri sildim.
Tek umudu bıraktım..
Dudaklarım da onu da sonra boynundaki mabed bildim diye.
Bırak yağmur ıslatsın,
Kimse kimseyi anlamasın,
Assın herkes suratını,
Günler utancından yüzümüze bakamasın..
Sevgilim,
Umudunu al yanına bir uçurumdan aşağı,
Ayaklarımızı sarkıtalım sonra…
Dünya çiçek açsın,
Sen hep omuzlarım da ağla..