Sizce kardeş olmak demek sadece aynı anne ve babaya sahip olmak demek mi? Duyguların, düşüncelerin ve insanlığın kardeşliği olamaz mı?

Aynı güneşle uyanıp aynı yıldızla uyuyorsak, aynı yolda yürüyüp farklı işlere dalıyorsak, aynı göle taş atıp mehtabı seyrediyorsak eğer, farkına varmasak ta kardeş olmuşuz biz. Kardeşlik duygusunu paylaşmak için aynı şehir de yaşamak yetmez bazen insana. Uzaklardan bir can arar kendine. Birkaç sıcak kelime ile yoğrulmuş, samimi duygularla beslenmiş içten söylenen cümleler kardeş olmak için yeterlidir bence.
         Sevgiyle yol alırsak eğer mesafeler ne kadar uzun olursa olsun kısalır gözümüzde. Yürek bedenden önce ulaşır çünkü gitmek istediği yere.

Aynı dili konuşmamız gerekmez kardeşiz demek için. Farklı acılara aynı gözyaşlarıyla cevap vermemiz, elini tutamasak ta gönlümüzün kancasına taktığımız yardımsever gülücükleri dünyanın bir ucuna gönderebilmemiz yeterlidir.
         Önce “BEN” yerine “SEN” diyebilmek, kendinden önce başkalarının mutluluğunu düşünebilmektir kardeşlik. Kahkaha kadar gözyaşını, sohbetler kadar sessizliği de zevkle paylaşıp hep beraber birlik olmaktır.
         Gözden uzak olan gönüle  daha yakındır bence. Aslında göz gördüğüne inanır, gönül ise gözün göremediklerine… Uzaklarda da olsa hisseder. Gözümüzün göremediği ama gönlümüzün hissettiği tüm kardeşlerimize…

GÖNÜL KARDEŞLİĞİ” ile ilgili yorumlar;

  1. Seyit dedi ki:

    Bugünlerde TV’de dönen bir dizide de söyledikleri gibi “Asıl olan kan bağı değil can bağıdır.”

    1. Nurdan- dedi ki:

      Evet kesinlikle katılıyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.