Hikayeler, Kütüphane

Felaket Çemberi (Alıntı 1)

“ Eğer acı dost olmuşsa ıssız gecelerde

Gözyaşları birer birer dökülüp vicdan susmamışsa

Sessizliğe bürünmüşse kalp, yalanlarla dolu aşkların yaşanmasına göz yumuşsa

Nefret gün yüzüne çıkar yakında.  Ve kurban verir tanrıçasına.

Bu bir oyun , bu bir savaş unutmayın şeytan aranızda. 

Hoş geldiniz felaket  çemberinin tam ortasına.”

Koskocaman hayallerimizi sığdırdığımız hayatlarımızın kapısına ölüm gelmişti. Sessizce aramıza girip en sevdiklerimizden birini kolundan tutup dibi görünmeyen ıssız bir kuyuya hapsetmişti. Bizler şeytanın oyununa dahil olup felaket çemberinin tam ortasına düşmüştük. Ellerimizde silahlar yoktu ve biz şeytanla savaşmaya çalışıyorduk. Adaletin köle gibi görüldüğü, kanın su gibi içildiği bu yerde savaşı kaybedecektik. Ve hiçbir savaş bu kadar kanlı, gözyaşlı acılı olamayacaktı. Bizler kaybedeceğimizi bile bile bu yolları geçiyor, umutla birbirimize sarılıyorduk.  Biliyordum ki sonumuza yaklaşıyorduk.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir