Bu hayat sana her istediğini vermeyecek. Uğruna kendini param parça ettiğin, bir çok şeye asla sahip olamayacaksın. Koşup duracaksın, ayağın taşlara takılacak birileri gelip yollarına taşları koyacak, onarla takılacaksın, düşüceksin yüzün gözün, dizlerin, kolların, bacakların yara bere içinde kalıcak. Canın çok acıyacak, yaşadığına pişman olucaksın. Ama asla vazgeçmeyeceksin.
Nedeni çok basit, yere düştükçe kalkmayı öğreneceksin. Yanıldıkça daha bir başka bakıcaksın etrafına, sahip olduklarının değerini anlayacaksın. Hiç senin olmamış asla senin olamayacak şeylere peşinden koşturacağına yanı başındaki güzelliklerin farkına varıcaksın. Sarılacaksın onlara asla bırakmayacaksın. ( Asla bırakmamalısın )
Değerli ne kaldı hayatta? Sevgi mi ? Bu sadece senin içinde. Dünya da olan bir şey değil sevgi. Sevgi diye bir şey kalmadı. “Nefretin Hükümdarlığı” tam olarak bu. Bütün dünya da şuan da nefretin hükümdarlığı var. Umutsuz değilim sevginin kazanacağından eninde sonunda mutlaka kazanacağından eminim. Ama bunun içinde acı çekmen gerekiyor. Bu bir kural gibi bir fizik kuralı kadar doğru. Seven insan acı çeker. Sadece bir insanın bir insanı sevmesinden bahsetmiyorum. Nefretin hüküm sürdüğü bir dünya da sevgi dolu olmak çok zor bir şey.
Ama yine de insan inanmak zorunda başka tutulacak ne var ki? Çünkü bazı insanlar öyledir, bazı insanlar kötü olamaz kötülük onlarda durmaz, duramaz. Adam iyidir mesela ve kötü olamadığı için lanet ediyordur her Allah’ın günü. Ama olamıyordur olamaz. Bazı insanlar gerçekten öyle kimsenin kötülüğünü düşünmez, kimseden nefret etmez, kin tutmaz,kavga etmez.. O inslar acı çeker. Onun için diyorum sevgi kazanacak diye.
Çünkü bir şeyi kazanmak için önce acı çekmen gerekir. Sevgi dolu insanlar zaten yeterince acı çekiyor. Bir gün kazanırlar mutlaka. Mutlaka, bir gün mutlaka..