Benden

Bazı Acılar

IMG_20201013_011629_981-1afa98d5

Bazen bazı acılar dinmez sanıyorsun. O acı geçmeyecek, o acı asla dinmeyecek, hep orda kalacak, seninle kalacak. Vücudunda her hangi bir unzuru kaybetmek gibi, kolunun ya da bacağının kesilmesi gibi, gözlerini kaybetmek. Birinden bire dilsiz kalmak. Mesela bir derdini anlatamamak. Ömür boyu o yara hep kalacak, sızlatacak gibi.

Kendine gelemezsin. Bütün benliğinle adadınya kendini ona. Bütün hücrelerinle, yüreğinin tamamıyla sevdin,gerçekten sevdin. Onunda sevdiğine inandın. Yani sen bu kadar çok severken, bu kadar gerçek severken ve onunda seni o kadar gerçek sevdiğine inanırken gitmesi.. İşte en büyük yara o. En büyük yara o çünkü çok inanmıştın. İnanılmayacak gibi değil mi? Ne kadar inanılmaz, ne kadar imkansızdı değil mi?  Gidişi. Şunu şunu yaparsan canın acımaz gibi bir tarifi yok. O acıyı çekiceksin,o acıyı yaşıyacaksın, dibine kadar yaşıyacaksın. Kaçışın yok. Ama bir an geliyor onun senin kadar olmadığını görüyorsun. Bu muymuş? Bu kadar mıymış diyorsun. İçindeki sevgiyi tüm benliğinle, tüm hücrelerinle hissettiğin o sevgiyi buna mı vermişim diyorsun. Ve sonra gülüyorsun. Acı acı değil, gerçekten gülüyorsun. Çünkü ayrılığın artık acıtmadığı bir an var. Görüyorsun ne kadar kolay gidebildiğini. Bir başkasına ne kadar kolay gidebildiğini görüyorsun. İşte o an bir aydınlanma yaşıyorsun.

Gerçek olmayan bir şeye, insan nasıl sarılabilir?  Gerçek olamayan bir sevgiye insan nasıl tutula bilir? İçinde o sevgiyi nasıl tutala bilir?  Kendine bunu sorduğun anda, o duygularda, o duyguları hissettiğin insandan, hızla uzaklaşıyorsun.

Özelikle bir şey yapmana gerek yok. Bunun için bir çaba sarf etmene gerek yok. Yüreğin almıyor artık için çekmiyor onu. Ona için giderken bir zamanlar, kendi kendine içinden uğurluyorsun onu. Çünkü hiç hak etmemiş, çünkü gerçek değilmiş. Var sanmışsın ama aslında o hiç yokmuş.

Bu acının bir tarifi yok. Bu acı nasıl geçer, bundan nasıl kurtulurum? Bunun bir tarifi yok. Ama zaman var. Birisi sana senin kadar gerçek değilse, bir noktadan sonra yüreğin kendi dışlıyor artık. Atıyor dışarı, izi bile kalmıyor sende. Anlıyorsun zamanı geldiğinde, anlıyorsun ki, acıtan birinin senden gitmesi değilmiş sadece. Suya düşen hayaller, harcanan emekler, birilerinin çoktan unuttuğu hatıralarmış aslında acıtan. Zamanla iyileşir, zamanla acımaz derler ya hani. Gidenin aslında sana hiç gelmediğini anladığın zaman, acımıyormuş artık. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir